ottoman

Osmanlı İmparatorluğu'nun Kuruluşu

Yalnız Türk tarihinin değil, bütün dünya tarihinin en büyük, en muhteşem imparatorluklarından biri Osmanlı İmparatorluğu'dur. Dünyanın en uzun ömürlü hanedanı, yine 623 yıl devam eden Osmanlı hanedanıdır.

Bu muhteşem devleti kuran ve ona adını veren Osman Gazi, Oğuz Türkleri'nin Kayı boyundandır. Oğuz Türkleri'nin, Oğuz Han'ın altı oğlundan geldiklerini, 24 boy olduklarını biliyoruz. Kayı, Oğuzlar'ın Bozoklar kolundan, Gün Han'ın en büyük oğlunun adıdır. Anlamı "muhkem, sağlam. kavi" demektir. Ongunu, yani sembolü şahindir. Damgası, Ertuğrul Gazi zamanında IYI şeklini almıştır.

Osman Gazi'nin şeceresini yazmaya çalışan bazı tarihçilerlmiz, boy boylayarak, soy saylayarak ta Oğuz Han'a dayanan bir şecere çıkarmışlarsa da, babası Ertuğrul Gazi ve dedesi Gündüz Alp'ten önce yaşamış atalarının kimler olduğunu belli eden belgeler yoktur.

Orta Asya'da Moğol baskısı artınca, Türkmen gruplar Anadolu'ya doğru göç etmeye başlamışlardı. Bunların arasında Gündüz Alp ve Oğlu Ertuğrul'un idaresinde, Kayı boyundan koçak bir aşiret de vardı.

400 çadırla konup göçen bu aşiretin sayısı, kadın, erkek ve çocuk olarak 4000 kişiden ibaretti. Bunlar Ahlat yakınlarında konakladılar ve burada bir süre kaldılar. 1230 Yassıçemen
Meydan Savaşında Celaleddin Harzemşah'a karşı Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat'ın saflarında vuruştular ve savaşı O'nun kazanmasında önemli rolleri oldu.

Gündüz Alp'in ne zaman öldüğü bilinemiyor, ama 1230 yılında yapılan bu savaşta, Kayılar'ın başında Ertulğrul Gazi'nin bulunduğunu biliyoruz. 1231 yılında Ertuğrul Gazi'nin, yine Alaeddin Keykubat adına, İznik Rum İmparatorunun topraklarına akınlar düzenledikleri de bilinmektedir.

Bundan sonra Ertuğrul Gazi, aşiretini Ahlat'lan Ankara civarına getirmiş ve Selçuklu sultanından bir yurtluk, bir dirlik istemiştir. Selçuklu sultanı da bu cesur ve kendisine çok yardımcı olan aşiret reisinin lsteiğini yerine getirmiş, ona kışlak olarak Söğüt kasabasını, yaylak olarak da Domaniç'i vermiştir.

Ertuğrul Gazi'nin oymağı doğrudan doğruya Selçuklu sultanına değil, Selçuklular'ın en büyük uç beylerinden olan Kastamonu'daki Çobanoğullarına bağlı idi. 50 yıla yakın bir süre bu büyük beyliğe bağlı kalacak, sonra Germiyanoğulları'na tabi olacaklardı. Beylik, Osman Gazi'nin beyliğininin ilk yıllarından sonra Konya'daki merkeze bağlı bir uç beyliği derecesine
yükseldi. O yıllarda Konya'daki Selçuklu Sultanı, Tebriz'de oturan ilhanlılar hükümdarı İl-Han'a, oda Pekin'deki Büyük Kağan'a bağlı idi.

Ertuğrul Gazi 1281'de öldü ve yerine oğlu Osman geçti. Osman'ın aşiret reisliğine kardeşleri Sarıbatı Savcı ve Gündüz Alp itiraz etmediler. Fakat amcası Dündar Bey, beyliği istiyordu. Komşu aşiretler de onu desteklemekte idiler. Ama Osman Bey'in kendi aşireti O'nun reisliğinde direndi. Zaten cesareti, zekası, mertliği, ilim adamlarına gösterdiği saygısı ve yaygın şöhreti ile, Osman Bey rakip tanımayan bir güce ulaşmış bulunuyordu. Akçakoca, Konuralp, Aykutalp, Saltukalp gibi ünlü kumandanlar da ondan yana idi.

Tarihçiler Osman Bey'in fizik yapısını şöyle tarif ediyorlar:
"Uzun boylu, geniş göğüslü, uzun kollu, yuvarlak ve tunç yüzlü, çatık kaşlı ela gözlü, koç burunlu, belden yukarısı bacaklarından daha uzun."

Osman Bey aşiret reisi olduktan sonra stratejik dehasını göstererek süratle sınırlarını genişletmeye başladı. Anadolu'da yaşayan Türkmenler de Osman Bey'in beyliğine katılıyor, Türk nüfusunu önemli ölçüde arttırıyorlardı. Onun başarılarını öğrenen, bundan gururlanan ve birliği sağlayacağına inanan Seçuklu sultanı, Osman Bey'e bir ferman ile İstiklal alameti olan bir tuğ, bir bayrak, bir altın kılıç, bir gümüş takımlı at, yüz bin dirhem para, nakkare (davul) ve askere dağıtmak üzere birçok silah gönderdi.

Fermanda şunlar yazılıydı:
"Osman Bey, sen asrın pehlivanlarındansın. Bizim sülalemizle eski hukukunuz ve münasebetiniz vardır. Sizin atalarınızla bizim atalarımız Turan'dan İran'a oradan Runm'a (Anadolu'ya) gelmişlerdir. Bu yüzden aynı birlikteniz. Sana silah gönderiyorum. Bunları askerlerine dağıt ve gazalara devam et."

Osman Bey gazalara devam etti. Fakat kısa bir süre sonra Anadolu'da Moğollar'a karşı bir isyan çıktı. Moğollar bu isyanla ilgili ve bundan sorumlu gördükleri Selçuklu sultanı III. Alaeddin'i esir alarak İran'a götürdüler. Selçuklu tahtı boş kaldı. Selçuklu beyleri ve birçok Türkmen beyi kaçıp batıya, Osman Bey'in yanına geldiler. Bunlar ve Kayı aşireti, Osman Bey'in "han" olmasını, bağımsız hanlığını ilan etmesini istediler. Derviş erenler, akıncı gaziler de aynı şeyi istiyordu.

Osman Gazi, oybirliğiyle yapılan bu teklifi gururla kabul etti ve bunu kutsal bir görev saydığını söyledi. Bundan sonra, Oğuz geleneklerine uygun olarak tahta çıkış ve and içme törenleri yapıldı. Önce Ahi Evren Osman Gazi'ye kılış kuşattı. Bundan sonra Osman Gazi'yi bir keçeye oturtarak dokuz defa havaya kaldırdılar. Önünde birer birer diz çöktüler. Mehter çalmaya başladı. Bundan sonra Osman Gazi beylerin her birine kendi eliyle kımız sundu. Beylerde diz çöküp kımızı içince, hanlarına sonuna kadar itaat edeceklerinei sadık kalacaklarına yemin ettiler. Bundan sonra Osman Gazi'ye bal ve kımız sunuldu. O'da bunu içince hep birden:

"Ab-ı hayatlar, afiyetler, sıhhatler olsun, hanlık kutlu olsun" diye alkış tuttular ve dua ettiler. Bundan sonra Hacı Bektaş Velii Osman Gazi'nin başına horosani bir kavuk giydirdi. Büyük şölenden sonra da, Dursun Fakih hutbe okudu. Böylece, Türk tarihinin en haşmetli, en yüksek medeniyetini yaratacak, en uzun ömürlü hanedanı göreve başlamıştı.

Osman Beyi han (sultan) ilan eden Türk beylerinin ondan ne istediklerini, ne umduklarını, o devirde yazılmış bu şiir çok iyi anlatmaktadır:

Gönül kerestesiyle bir Yeni şehri ile bazar yap,
Zulmeyleme rençberlere her ne istersen var, yap.

Eski Yeni şehri bari İnegöl'e dök hep varı,
Kınp geçirdin ağyan Bursa'yı da yık tekrar yap.

Kurt olup girme sürüye, aralan ol bakma geriye,
Çar edip hayli içeriye Dilgeçidi'ni hisar yap.

İznik şehrine hor bakma, Sakarya suyu gibi akma,
İznik'i de al bırakma, her burcunda bir hisar yap.

Osman Ertuğrul oğlusun, Oğuz Kayıhan neslisin,
Hakkın bir kemter kulusun, İslambol'u al gülzar yap.


Osman Gazi'ye, Sakarya Nehri gibi boşa akmamasını, güzel şehirler ve hisarlar kurmasını, İstanbul'u da alıp gül bahçesi haline getirmesini söyleyen, ona amaç gösteren bu şiirin bir özelliği de, o devirde Anadolu'da konuşulan Türkçe'nin ne kadar duru, temiz ve açık olduğuna tanıklık etmesidir.

Böylece, Altı asırdan fazla iktidarda kalan Osmanlı hanedanı, Türk tarihinin en büyük devletini, en yüksek medeniyetini kuruyor, küçük bir aşiretten cihana hükmeden bir devlet doğuyordu.
 

Recommended Similar Threads

Osmanlı tarihinin her döneminde yardıma gerçekten ihtiyacı olan yoksullarla, yardıma ihtiyacı olmayanlar arasında bir ayrım yapılmıştır. Özellikle dilenciler konusunda böyle bir ayrıma sıklıkla...
Cevaplar
0
Görüntüleme
2K
Osmanlıda minareleri süsleyen mahyalar, Ramazan aylarının vazgeçilmez geleneklerinden biriydi. İlk mahyanın ne zaman kurulduğu hakkında kesin bir bilgi olmamakla beraber 1578’de İstanbul’a gelen...
Cevaplar
1
Görüntüleme
824
Sultan Murad Han Gazi, bir yandan fetihlere devam ederken, öte yandan Anadoluda birliği sağlamaya ve bunu mümkün olduğu kadar kan dökmeden gerçekleştirmeye çalışıyordu. Germiyanoğulları...
Cevaplar
0
Görüntüleme
800
İstanbullu bir Rum olan araştırmacı Evripidis’in anlattığına göre Asya sahillerinin bir çıkıntısı olan kara parçası zamanla sahilden kopmuş ve Kızkulesi’nin üzerinde bulunduğu adacık oluşmuştur...
Cevaplar
0
Görüntüleme
549
“Ağlamaktan gözüm çıkıyor… Ne şekl derttir kimse bilmez. Allah emanet olsun bulasın… Biz zarı zarı feryat ederiz… Bize yazık değil mi? Allahtan korkmaz mısın?… Beni seversen buna bir çare bulasın...
Cevaplar
0
Görüntüleme
1K
Osmanlıda Ramazan Bayramı isimli bu yazı, Ramazan-ı Şerif’i ayrı bir coşkuyla karşılayan, yaşayan Osmanlıların, bayramı nasıl kutladığına dair bilgiler vermek amacıyla eklenmiştir. Ayrıca...
Cevaplar
0
Görüntüleme
461
Çirmen Zaferinden sonra Türkler Makedonyanın tamamını tehdit etmeye başladılar. Attika Yarımadasında at koşturuyor, Adriyatik kıyılarını kontrol altında tutuyorlardı. Bunun sonunda Sırbistan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
648
Osman Gaziden sonra tahta çıkan Orhan Gazi, küçük yaşından itibaren babasının yanında bir cengaver olarak yetişmişti. Bilim hocası Şeyh Edebali, kılıç hocası ünlü kumandan Akça Koca idi. 1281de...
Cevaplar
0
Görüntüleme
1K
Osman Gazi, Bey olmadan önce de savaşlara katılmış, yeni toprakların kazanılmasında babasının en bOyük yardımcısı olmuştur. Fakat asıl savaşların, fetihlerini, Bey olduktan sonra, 43 yıl süren...
Cevaplar
0
Görüntüleme
1K
Üst Alt