Osmanlı'nın Kul Hakkı Hassasiyeti

Osmanlı'nın Kul Hakkı Hassasiyeti

836164608_n.jpg?_nc_ht=instagram.fsaw1-1.fna.fbcdn.webp

Osmanlı'da İnsanı merkez alan adâlet anlayışının kaynağı, hiç şüphesiz ki Kur’ân-ı Kerîm’dir. Îmandan neş’et eden “kul hakkı” hassâsiyeti, zulüm ve haksızlıklara karşı büyük bir engel teşkil etmiştir. Bu yüzden hiçbir zaman pâdişahlar ve idareciler, zulmü bir idâre metodu olarak benimsememişlerdir. Dolayısıyla da sistematik bir haksızlık ve kasıtlı bir adâletsizlik aslâ vukû bulmamıştır. Hasbe’l-beşer meydana gelen bâzı haksızlıklar ise hakîkat ortaya çıktığında derhâl cezalandırılmıştır.

Avrupa’da henüz “insan hakları”nın adı bile bilinmezken Osmanlı’da yaşanan “kul hakkı” hassâsiyeti, hiç şüphesiz ki İslâm’a bağlılığın muhteşem tezahürlerinden yalnızca biriydi.

Başta pâdişahlar olmak üzere bütün Osmanlı ordusunun “helâl lokma” husûsundaki dînî titizlik ve hassâsiyetleri de çok mühimdir. Onlar, “Haram yiyen harâmî olur.” düstûruyla hareket ederek “kul hakkı”ndan son derece ictinâb etmişlerdir.

MISIR SEFERİ’NİN HİKÂYESİ


Nitekim Mısır seferinde Yavuz Sultan Selîm Hân’ın, rûhunu saran bir endişe üzerine askerlerinin torbalarını, geçilen yerlerden koparılmış meyve var mı, yok mu diye hassâsiyetle kontrol ettirmesi ve:

Şâyet askerlerimin torbalarında, geçmiş olduğumuz yerlerden alınmış bir şey bulunsaydı, Mısır seferinden vazgeçecektim! demesi, çok meşhurdur.

Böyle cihangirler yetiştiren Osmanlı’da devlet idâresine istihkâk; -müslüman olmaya ilâveten- memur olacağı işe liyâkate bağlıydı. Bu liyâkati gösterenlerin, ırken hangi millete mensup olduklarına aslâ bakılmazdı. Liyâkatsizlere ise, toplumun menfaatini ferdin menfaatine fedâ etmemek için, devlet kapısı aslâ açılmazdı.

Kaynakça: Abide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle Osmanlı, Osman Nuri Topbaş, Erkam Yayınları
 

Recommended Similar Threads

Abbasî Halifesi, Sofyanın fethi üzerine Murad Hüdâvendigâra yazdığı mektupta “Sultan-ül-Guzât, El-Mücâhidin” diye hitap ediyordu. Batı dillerinde mutlak anlamda Sultan sözcüğü, yalnız...
Cevaplar
0
Görüntüleme
694
Gulam, İslam devletlerinde kölelerden oluşan, hükümdarı korumakla görevli olan askeri birliklerdir. Osmanlı İmparatorluğunda kapıkulu askerleri olarak devam etmiştir. Gulam, kelime itibarıyla...
Cevaplar
0
Görüntüleme
440
Osmanlı Klasik dönem savaş düşüncesinde,stratejik fakat etkili bir yapılanma vardır. Sefer, Anadolu tarafına ise Rumeli Beylerbeyi sağ,Anadolu sol cenahta, Rumeli tarafına ise Anadolu Beylerbeyi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
709
Orhan Gazi otuz üç yaşında Osmanlıların başına geçti. Tahta çıkar çıkmaz, baba dostlarını davet etti. Onlarla dertleşecek, nasihat ve dualarını alacaktı. Hepsi bir araya geldiler. Candan sohbet...
Cevaplar
0
Görüntüleme
992
Bir gün IV. Murad sadrazamıyla birlikte tebdil-i kıyafet gezerken bir deri dükkânın önünde dururlar. Dükkân son derece kötü bir durumdaydı ve dericinin hali ise içler acısıydı. İhtiyar derici...
Cevaplar
0
Görüntüleme
872
Kanuni Sultan Süleyman, Haçlı saldırılarına son vermek için ordusuyla sefere çıkmıştı. Ordu, ağır ağır ilerliyordu. Yol dar, hava çok sıcak olduğundan, ordu mecburen bağların içinden geçerken...
Cevaplar
0
Görüntüleme
760
İktidarları dönemlerinde birçok defa kuşatılarak alınamayan, padişahlara bıkkınlık veren 8 bin 336 kilometrekarelik Girit adası, iki padişah döneminde yirmi dört yıl içinde defalarca kuşatıldı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
2K
Devrin ailesi emrindeki yöneticiler ile atının üstünde şatafat içinde şehre girer. Yol kenarlarında insanlar iki büklüm el pençe valiyi selamlar. Bütün bu şatafatlı itaat gösterileri arasında...
Cevaplar
0
Görüntüleme
786
19. Yüzyılda Almanyanın Mülheim şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında Almanlar, öbür yakasındada Fransızlar oturuyordu. Fransızlar, her sene nehrin Almanlardaki tarafına geçip mahsulün tümünü...
Cevaplar
0
Görüntüleme
917
Yükseliş dönemimizin ruhunu yansıtan mütevazi Topkapı Sarayına karşılık, yıkılışımızın işareti olan Versay taklidi Dolmabahçe Sarayı Avrupadan alınan borç para ile 9 ton altın ve 41 ton gümüş...
Cevaplar
0
Görüntüleme
1K
Üst Alt