Sultan II. Murad'ın Şehzade Mehmed'e Nasihatleri

Sultan II. Murad'ın Şehzade Mehmed'e Nasihatleri

Sultan II. Murad'ın Şehzade Mehmed'e Nasihatleri

Sultan II. Murad'ın Şehzade Mehmed'e Nasihatleri

Sultan II. Murad, 1448 yılındaki II. Kosova Savaşı sonrasında oğlu Şehzade Mehmed'e şu nasihatlerde bulunmuştur:

Ey benim sevgili oğlum!

Bütün varlıkların kulluk eylediği yüce Rabbim, sana verdiği üstün meziyetleri artırsın... Ey oğlum! Ben, hayatlarını doğruluk üzere geçirenlerin ahiret Âleminin sonsuz nimetlerine kavuşacaklarına inanıyorum. Bunun için Rabbim’e karşı yaptığım ibadetleri, samimi bir şekilde can-ı gönülden yaparım. Ben çektiğim sıkıntıların karşılıklarının, Allah tarafından verileceğine inanıyor ve bu hususta O’na ilticâ ediyorum. Ayrıca O’nun takdirinin benim için büyük bir safâ olduğunu düşünüyorum. Ey oğlum! Her söylenene inanıp aldanmaktan uzak durmak, her durumun içyüzünü öğrenip düşünmek ve kendi gerçeğine yaklaşmak gerek.

Ey oğlum!

Ara sıra ecdâdımı hatırlarım. Benden sonraki neslimizin âkıbeti hakkında düşüncelere dalarım. Elhamdülilllah bugüne kadar hürmet ve bağlılık görerek geldik; bugünden sonra da aynı şekilde devam etmemizi arzularım. Nasıl doğup geldiysek, yine öylece gidelim isterim... Şunu iyice bilesin ki, herhangi bir şeyin devamı, yalnız kaba kuvvet, kılıç ve kahramanlık zoruyla mümkün değildir. Akıl, tedbir, sabır, ileriyi görme ve yorucu tecrübeler çok mühimdir. Birinci yol, her zaman geçerli olmadığı gibi, mahzurları da çoktur. İkinci yol da tek başına işe yaramaz. Büyük muvaffakiyetler için her ikisini de bir arada yürütmek gerek! Unutma ki, yüce ecdâdımızın büyük zaferleri, görünüşte kılıcın gölgesinde olmuşsa da hakikatte akıl, mantık ve muhabbet güçleriyle gerçekleşebilmiştir.

Ey oğlum!

Adâletten hiç ayrılma! Çünkü Allah âdildir ve âdil olanı sever. Bir bakıma sen O’nun yeryüzündeki halifesisin. O, sana lütuflarda bulunmuş ve kullarının başına serdar eylemiştir; bunu unutma!

Ey oğlum!

Bu dünyada üç türlü insan vardır: Birinci grup, akıl ve fikirleri yerinde, istikbâli az çok gören ve düşünen, hiçbir gayr-i tabiilikleri olmayan kimselerdir. İkincisi, hangi yolun doğru veya eğri olup olmadığını bilmekten uzak kimselerdir. Ancak bu duruma kendi istekleriyle değil, etraflarının tesiriyle düşmüşlerdir.

Nasihat edildiğinde doğru yola gelip hakikati kabul eder ve söz dinlerler. Bununla birlikte çoğu zaman da duyduklarına uyarak yaşarlar. Üçüncüsü ise ne kendileri bir şeyden haberdardır, ne de yapılan ikaz ve nasihatlere kulak asarlar. Sadece kendi arzularına uyar ve her şeyi bildiklerini zannederler; bunlar en tehlikeli olanlardır.

Ey oğul!

Yüce Allah, eğer seni ilk sırada saydığım kimselerden yaratmışsa sevinir, Rabbim’e şükrederim. Yok eğer ikincilerden isen, sana yapılan nasihatlere kulak vermeni tavsiye ederim. Sakın üçüncülere dâhil olmayasın! Onlar, ne Allah’a, ne de insanlara karşı iyi bir durumda değillerdir. Ey oğul! Pâdişahlar, ellerinde terazi tutmuş kimselere benzerler. Ancak asıl pâdişah odur ki, ellerindeki teraziyi doğru tuta. Sen pâdişah olunca, teraziyi doğru tutmanı tavsiye ederim. O zaman Yüce Allah da, senin hakkında hayır murad eder; seni sâlihlerden kılar.
 
Son düzenleme:

Recommended Similar Threads

Abbasî Halifesi, Sofyanın fethi üzerine Murad Hüdâvendigâra yazdığı mektupta “Sultan-ül-Guzât, El-Mücâhidin” diye hitap ediyordu. Batı dillerinde mutlak anlamda Sultan sözcüğü, yalnız...
Cevaplar
0
Görüntüleme
358
Gulam, İslam devletlerinde kölelerden oluşan, hükümdarı korumakla görevli olan askeri birliklerdir. Osmanlı İmparatorluğunda kapıkulu askerleri olarak devam etmiştir. Gulam, kelime itibarıyla...
Cevaplar
0
Görüntüleme
418
Osmanlı Klasik dönem savaş düşüncesinde,stratejik fakat etkili bir yapılanma vardır. Sefer, Anadolu tarafına ise Rumeli Beylerbeyi sağ,Anadolu sol cenahta, Rumeli tarafına ise Anadolu Beylerbeyi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
676
Orhan Gazi otuz üç yaşında Osmanlıların başına geçti. Tahta çıkar çıkmaz, baba dostlarını davet etti. Onlarla dertleşecek, nasihat ve dualarını alacaktı. Hepsi bir araya geldiler. Candan sohbet...
Cevaplar
0
Görüntüleme
960
Bir gün IV. Murad sadrazamıyla birlikte tebdil-i kıyafet gezerken bir deri dükkânın önünde dururlar. Dükkân son derece kötü bir durumdaydı ve dericinin hali ise içler acısıydı. İhtiyar derici...
Cevaplar
0
Görüntüleme
838
Kanuni Sultan Süleyman, Haçlı saldırılarına son vermek için ordusuyla sefere çıkmıştı. Ordu, ağır ağır ilerliyordu. Yol dar, hava çok sıcak olduğundan, ordu mecburen bağların içinden geçerken...
Cevaplar
0
Görüntüleme
727
İktidarları dönemlerinde birçok defa kuşatılarak alınamayan, padişahlara bıkkınlık veren 8 bin 336 kilometrekarelik Girit adası, iki padişah döneminde yirmi dört yıl içinde defalarca kuşatıldı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
2K
Devrin ailesi emrindeki yöneticiler ile atının üstünde şatafat içinde şehre girer. Yol kenarlarında insanlar iki büklüm el pençe valiyi selamlar. Bütün bu şatafatlı itaat gösterileri arasında...
Cevaplar
0
Görüntüleme
760
19. Yüzyılda Almanyanın Mülheim şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında Almanlar, öbür yakasındada Fransızlar oturuyordu. Fransızlar, her sene nehrin Almanlardaki tarafına geçip mahsulün tümünü...
Cevaplar
0
Görüntüleme
859
Yükseliş dönemimizin ruhunu yansıtan mütevazi Topkapı Sarayına karşılık, yıkılışımızın işareti olan Versay taklidi Dolmabahçe Sarayı Avrupadan alınan borç para ile 9 ton altın ve 41 ton gümüş...
Cevaplar
0
Görüntüleme
1K
Üst Alt